Bu coğrafyada tek kimlikle, tek dille hatta tek inançla mutlu olunan yerde bizler yani kendi adıma diyeyim mutlu olamıyorum .
Oysa bir asırdır bu topraklarda birileri,yani bazıları çok kolay mutlu oluyor yada oluyorlar bariz ortada
Herkes bir şeyleri kutluyor, kutsuyor, alkışlıyor,
bayrak sallıyor, ecdadını, övüyor, övünüyor dövünüyor, mutlu oluyor.
Biz mutluluklar ülkesindeyizde haberimiz mi yok. Mutluluklar ülkesinde olanlar yasaklar, baskılar, katliamlar, geçim derdi,yaşam hakkı kolay ölümler, açlık,sefillik umurlarında değil.
Bakıyorum ki mutluluk bunlarla olmuyor, mutlu olmak bu değil sorguluyorum bu yüzden mutlu olamıyorum bir türlü.
Zira kutlayacak, kutsayacak bir şey bulamıyorum.
Övecek, tapacak ilahlarım, putlarım da yok.
Yasakları, baskıları, yok saymaları, hukuksuzlukları, darbeleri, işkenceleri, kendime dert ediyorum.
Bu tür gereksiz şeylere kafayı takıyor, isyan ediyor, ömrümü tüketiyorum.
Böyle olunca da sağlığım bozuluyor, öfkem artıyor, etim kemiğim benliğim buna izin vermiyor.
Kendimle sürekli kavga halindeyim.
Bir asır boyunca yapılan darbeler, yakılarak, kaybedilerek, işkencelerle, faili meçhullerle katledilen insanlara, yok edilen yerleşim birimlerine ilgisiz kalamıyorum.
Kısaca özetlersek;
Herkes bir şeylerle mutlu olup,övünür, rahatlarken böylesine gereksiz şeylere kafayı takanlar zaten mutlu olamaz.
bende böyle olduğunda gerçek anlamda mutlu olmamayı fazlasıyla hak ediyorum kendi adıma.
Ancak:
Gerçek mutluluğun tartışılmaz tarifi ,duyarlı yaşamı sorgulayan yüreklerin en büyük özelliği; hiçbir soruna, yalana, talana, yasağa, baskıya, adaletsizliğe karşı ilgisiz kalmamalarıdır.
Benim gibi düşünen ve yaşayanlar, mutluluğun ne olduğunu tek başına da kalsalar, dikenli, taşlı ,engebeli yollardan da gecseler geri adım atmayan,vazgeçmeyenlerdir.
Teslim olarak, ilgisiz,duyarsız kalarak mutlu olmaktansa, direnerek, mücadele ederek yaşayarak mutsuz olmayı tercih ediyorlar.Böyle düşünen böyle yaşayan tüm yüreklere selam olsun.