Hayat, insanoğlu için bir imtihan meydanıdır. Kimi zaman neşeyle, kimi zaman dertle, kimi zaman da çaresizlikle sınanırız. Her birimiz, farklı şekillerde sınav veririz. Kimi maddi sıkıntılarla, kimi hastalıkla, kimi ihanetle, kimi yalnızlıkla mücadele eder. Ama değişmeyen bir gerçek vardır: Sizi bütün sıkıntılardan ancak Allah kurtarır.
İnsanoğlu çoğu zaman dert anında çareyi insanlarda arar. Bir dostun sözüne, bir makam sahibinin desteğine, bir parça menfaate bel bağlar. Oysa unuturuz ki; kalpleri çeviren de, kapıları açan da, dertleri çözen de yalnızca Allah’tır. İnsan sadece vesiledir. Asıl kudret, her şeyin sahibi olan Allah’a aittir.
Bazen hayatın yükü ağır gelir. Dualarımızın kabul olmadığını sanırız. Oysa Allah, kuluna en uygun zamanda en hayırlı olanı verir. Bizim acele ettiğimiz yerde O, sabırla imtihan eder. Bizi olgunlaştırır, büyütür, kalbimizi saflaştırır.
Unutmayalım ki, dünyada hiçbir güç Allah’ın dilemediğini gerçekleştiremez. Ne bir yaprak O’nun izni olmadan düşer, ne bir kalp O’nun izni olmadan kırılır. İnsan bazen bir musibetle karşılaşır ama o musibetin ardında rahmet gizlidir. Bugün zorluk gibi görünen şey, yarın ferahlığın kapısını aralayabilir.
Bu yüzden, ne yaşarsak yaşayalım, sabırdan ve duadan ayrılmamalıyız. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir. Umudunu kaybeden insan kaybeder. Ama kalbinde Allah’a güven taşıyan insan, en karanlık gecede bile bir ışık bulur.
Kısacası, dostlar…
Unutmayın; hiçbir güç Allah’ın izni olmadan bir yaprağı bile kıpırdatamaz…
Ne dünyalık çıkar, ne makam, ne para, ne de insanlar kurtarır bizi.
Gerçek kurtuluş, yalnızca Allah’a sığınmakla mümkündür.
Sizi bütün sıkıntılardan ancak Allah kurtarır.
