İstanbul Ümraniye’de polis memuru Şeyda Yılmaz’ı şehit eden Yunus Emre Geçti’nin 26 suç kaydı olmasına rağmen, infaz yasasından yararlanarak tahliye edilen suç makinasına uygulanan 'infaz Yasası'nın yeniden düzenlenmesi gerektiğini ifade eden Avukat Abubekir Elmalı, 'Masa başında görevli polis memuru sahaya sürülmemeli, daha tecrübeli eğitimli polis memurlaırnın görev yapması gerekiyor. Kolluk ile idare tamamen ayrılmalıdır. ' dedi.
TGRT'de 'Gündem Özel' Proğramının konuğu olan Avukat Ebubekir Elmalı, infaz yasası sistemindeki düzenlemelerinin yeniden masaya yatırılması gerektiğini açıkladı. Polis Memuru Şeyda Yılmaz'ı şehit eden Yunus Emre Geçit'in İnfaz Yasası'ndan faydalanarak çıkmasının toplumda suç oranlarının artığını ifade etti.
'İnfaz indirimlerine son verilsin'!
Avukat Abubekir Elmalı, 'Toplum diyor ki ne yaparsa yapsın, hak ettiği cezayı almıyor. Dolayısı ile bu toplumda cezasızlık algısını aldığı zaman, cezanın yatarı yok. Toplum bunu söylediği zaman elbette sosyolojik olarak bize yansıyan suçlu oranlarının artması, cezasızlık, yatarı yok. Bunun sosyolojik olarak bize yansıyan sonucu da suç ve suçluyu artmasını, suça yöneltiyor ve maalesef kızımız böylesine bir suç makinası tarafıdan şehit ediliyor.
'Cezaevi'nin bir kapısından girip, bir kapısından çıkıyor'!...
'Cezaların fonksiyonunu zayıflattığnız anda böyle bir suç makınası ortaya çıkmış oluyor. Ne yapılması gerekiyor, infaz indirimlerine son verilmesi gerekiyor. Cezaevi'nin bir kapısından girip bir kapısından iki gün sonra çıkıyor. İnfazı sırasında kendisine yapılan indirime baktığınız zaman cezasının 5 yılını dışarda çekecekse ve ister istemez bunun sosyalojik sorunlarını yaşıyoruz. Bizler modern hukuk ilkeleri ile yetiştirilmiş hukucularız, bir de liberal hukuk sitemi şunu söyler, bir kişi hakkında ki 'hüküm kesinleşmediği sürece o kişi suçlu değildir', biz suçlu diyemiyoruz, masumiyet karnesinden faydalanıyor, kuralları ile kamu vicvanı bir biri ile uyuşmuyor. İnfaz inidirimi olunca toplumda cezasızlık algılanıyor. Katil zanlısına poşet geçirilerek kolluk tarafından çıkarılan bu katilin görüntüleri benim de hoşuma gittimi, gitti, işin gerçeği bu, bazen kuralları ile kamu vicdanı bir biri ile uyuşmuyor. Her zaman hukuk vicdanı ile barışık değil. Burada yapılan uygulama hukuka aykırı, ama kamu vicdanı ile de barışık.
'Masa başındaki polis, sahaya sürülmemeli'
Avukat Elmalı, masa başındaki polisin sahaya sürülmemesi gerektiğini belirterek,'Saldırganı, polis kızımız vurmuş olduğunu düşünürsek polis memuru hakkında soruşturma açılarak soruşturmanın selayeti gerekçesiyle görevinden uzaklaştırılacaktı, savcının önüne şüpheli olarak gelecekti, bu kızımız yıllarca yargılanacaktı bu sitresden dolayı hem de meslekten soyuyacacaktı. Uyuşturucu bütün kötülüklerin anası, uyuşturucu kullanıyorsa bir genç uyuşturucuyu bulması için ya yağma ya da hırsızlık yapması lazım, uyuşturucuyu bulmak için, burada iki önemli nokta var, 19 yaşındaki bir genç, oradaki polis memurlarının deneyimsizliği ile karakoldan kaçıyor, Adli ve idari kolluk ayırımını söylemek gerekirse, olaya müdahale edebilecek tecrübeli poılis memurlarının görev alması gerekir, bu deneyimsizlik bu gün başımıza geliyor. Masa başındaki bir polis memurunu adli kolluk olarak sahaya sürerseniz, işte bu gün deneyimsizlikle bu üzücü olayı yaşıyoruz.
Bu genç karakoldan kaçabiliyor ve kaçtıktan sonra o kadar polis memurlarının içerisinde polisin beylik silahını alarak polisimizi şehit ediyor. Burada aslında operasyon el hata var, bunun gerçek anlamda masaya yatırılması gerekir. Polisin Vazife Salahiyet yetkisi nedir ? meşru müdafaya yetki vermiştir. Sizin üzerinize silahla gelirse çek vur, vurduktan sonra ilerleyen adli süreçte polisi yıpratma süreci ve polisimizi yıpratması söz konusu oluyor. Kolluk için özel bir muhakeme süreci getirilmelidir. Meşru müdafaa adli ve idari kolluğun ayrılması, kurşun geçirmez yeleklerin, idari kolluk ile ayrılması gerekir, Polise acil olarak özel düzenlemeler getirilmesi gerekir.'