Başkan Çavdar darbelerin; gelişmekte ve çağa ayak uydurmaya çalışan ülkelerin önünü kesmek amacı ile iç ve dış mihraklar tarafından tertiplenen kirli tezgahlar olduğunu kaydetti.
Başkan Çavdar; 44 yıl önce bugün, Türk demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçen 12 Eylül Askeri Darbesi yaşanmıştır. Darbe sürecinde, yaklaşık 650 bin kişi gözaltına alınmış, 1 milyon 683 bin kişi fişlenmiş, 14 kişi cezaevlerindeki açlık grevlerinde ölmüş, 171 kişi sorgularda ve cezaevi işkencelerinde can vermiş, 49 kişi idam edilmişti. 12 Eylül sabahı ülkemiz postal sesleriyle uyanmış, o güne kadar edindiği tüm demokratik kazanımlarını kaybetmiştir.
Bu aziz millet o zihniyeti bu topraklardan silip atmanın mücadelesini o gün olduğu gibi bugünde vermeye devam ediyor. İnsanca yaşamanın en temel taşı olan Demokrasinin bizlere vermiş olduğu haklarımızı kullanarak, bu ülkede milletimizin söz sahibi olmuş ve kendi iradesiyle belirlediği bir hükümetle yönetilmektedir. 12 Eylül’ün acı bilançosunun karşısında sandığın gücünün ve öneminin ne kadar büyük olduğunu anlayan bu millet, memleketimizde darbelere asla geçit verilmeyeceğini en son 15 Temmuz’da bir kez daha gösterdi.
Merhum Adnan Menderes’in idamıyla başlayan utanç verici sürecin, 1980’de ve süregelen zamanda birçok kere gösterdiği hain yüzü, 15 Temmuz 2016’da milletimizin iman dolu göğsüne çarparak darmadağın oldu. Bu aziz millet en kutsalları arasında saydığı Türk Silahlı Kuvvetlerimizin arkasına saklanarak hain emeller taşıyan kişilere,gereken dersi net bir şekilde verdi.
Milletimiz ile Türk Silahlı Kuvvetlerimiz arasına dinamit koymak isteyenlere Aziz Türk Milleti geçit verilmeyeceğini tekrar beyan etmiştir. 12 Eylüllerin bir daha yaşanmaması için 15 Temmuz’da canını siper eden,bu topraklar için canını ortaya koyan bütün kardeşlerimize Allah’tan rahmet ailelerine de başsağlığı diliyorum. Rabbim ülkemizi yıllarca geriye götüren ve kalkınmasının önünde engel oluşturan 12 Eylülleri, 28 Şubatları ve 15 Temmuzları bu millete bir daha yaşatmasın inşallah” dedi.
