Bugün, 31 Ekim 2025 Cuma
EGEPLASDER Yönetim Kurulu Başkanı Şener Gençer, uluslararası plastik toplantılarına dikkat çekerek, geri dönüştürülmüş hammaddelerin stratejik önemine vurgu yaptı; Türkiye’nin karar süreçlerinde aktif rol alması gerektiğini belirtti.
İSTANBUL (İGFA) - Ege Plastik Sanayicileri Derneği (EGEPLASDER) Yönetim Kurulu Başkanı ve Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Başkan Yardımcısı Şener Gençer, Türk plastik sektörünün yakından takip ettiği uluslararası bir toplantıya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Başkan Gençer, AB ve gelişmiş ülkelerde geri dönüştürülmüş hammaddelerin stratejik bir kaynak olarak görüldüğünü ifade etti.
Termoplastik malzemelerin hayatın her alanında temel hammadde olduğunu ve cam, kağıt, metal gibi muadillerine göre daha çevreci olduğunu vurguladı; plastik atıkların da stratejik bir hammadde kaynağı olduğunu savundu.
Gençer, plastiklerin petrol tüketimindeki payının Avrupa’da tüm plastik filmler için sadece yüzde 2 olduğunu, dünya genelinde petrolün yüzde 85’inin yakıt olarak kullanıldığını belirtti. Plastiklerin ambalajda alternatiflere göre daha az kaynak harcadığını, atık hacmini azalttığını ve içerdiği gizli enerjiyle geri dönüştürülebilir olduğunu ifade etti. Örneğin, plastik poşet üretiminde kağıt poşete kıyasla %4 daha az su kullanıldığını aktardı. Sorunun ise gereksiz tek kullanımlık plastik tüketimi ve geri dönüşüm farkındalığının eksikliği olduğunu dile getirdi.
Türkiye’nin plastik mamul üretiminde Avrupa’da ikinci, dünyada altıncı sırada olduğunu ve yıllık 11 milyon ton üretimle yüzde 40’ının ambalajda kullanıldığını kaydeden Gençer, geri dönüşümde de önde gelen ülkelerden olduğunu vurguladı. AB’nin Tek Kullanımlık Plastikler Direktifi’ne değinerek, 2030’a kadar PET şişelerde geri dönüştürülmüş malzeme oranının yüzde 30’a, ambalajlarda yüzde 35’e, 2040’ta ise sırasıyla yüzde 50 ve yüzde 65’e çıkacağını belirtti.
Bu hedeflerin, yerli hammadde üretiminin sınırlı olduğu Türk plastik sektörünü yakından ilgilendirdiğini ifade eden Gençer, “Masada söz ve karar sahibi olmalıyız. Cenevre’de alınacak kararlarda Türkiye’nin belirleyici rol oynaması şart” diyerek sektörün uluslararası arenada aktif olması gerektiğini vurguladı.
