Liderliğini meşrulaştırmak isteyen ebeveyn korkuyu kullanabiliyor

Liderliğini meşrulaştırmak isteyen ebeveyn korkuyu kullanabiliyor

Liderliğini meşrulaştırmak isteyen ebeveyn korkuyu kullanabiliyor

Korkunun kişinin kendini tehlikede hissettiği durumlarda ortaya çıkan doğal bir duygu olduğuna dikkat çeken Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, korkularla başa çıkmak için önce onları tanımak, sonra çözüm odaklı veya duygusal rahatlama odaklı yaklaşımlar geliştirmek gerektiğini hatırlatıyor. Korku duygusunun diktatörler tarafından sıkça kullanılan bir araç olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tarhan, anne veya babanın da kendi liderliğini meşrulaştırmak için korkuyu kullanabildiğini belirtti.

İSTANBUL (İGFA) - Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kurtulamadığımız korkular konusunu değerlendirdi. 

KORKUYA ‘PSYCHİC PAİN’ YANİ ‘PSİKOLOJİK AĞRI’ DİYENLER VAR

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, korku, kaygı ve sıkıntı gibi duyguların, insanın bedensel bütünlüğü bozulduğunda ağrı hissetmesi veya kas ve eklem gerilimi yaşaması gibi, psikolojik bütünlüğü bozulduğunda da ortaya çıktığını ifade ederek, “Bu nedenle, korkuya ‘psychic pain’ yani ‘psikolojik ağrı’ diyenler var. Korku, kişinin kendini tehlikede hissettiği durumlarda ortaya çıkan doğal bir duygu. İlk korku duygusu, bir çocuğun doğar doğmaz yaşadığı ilk duygudur.” dedi.

Hayvanlarda korku duygusunun genetik olarak kodlandığını dile getiren Prof. Dr. Tarhan, “Mesela bir aslan kendi alanında korkusuzdur. Ama tehlikede hissettiği zaman, etrafını çakallar sararsa, tek başına kalırsa, yaralanacağım diye o koca aslan kaçar. Bu korku duygusudur.” diye konuştu.

İNSANIN DÖRT TEMEL KORKUSU VAR

İnsanın, özgür iradesiyle yemek, içmek, üremek ve barınmaktan öteye giderek kendini geliştirme, ilerleme, olayları analiz etme, gelecekle ilgilenme ve geçmişle yüzleşme gibi endişeler taşıdığını kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “Bu endişeler korku duygusunu ortaya çıkarıyor. Ünlü psikiyatrist Yalom'un belirttiği gibi, insanın dört temel korkusu vardır: anlamsızlık korkusu, belirsizlik korkusu, yalnızlık korkusu ve ölüm korkusu. Bu korkular, tüm insanlarda ortak olup diğer canlılarda bulunmaz.” dedi.

Korku hissinin, nesne veya olaydan ziyade, kişilerin bu nesne veya olaya verdiği anlamdan kaynaklandığını dile getiren Prof. Dr. Tarhan, Sri Lanka'da "intihar otu" olarak bilinen bir otu, çiğneyen kişilerin ölümden korkmamaya başladığını, bu kişiler, korkusuzca tehlikeli davranışlar sergileyebildiğini anlattı.

ANNE VEYA BABA KENDİ LİDERLİĞİNİ MEŞRULAŞTIRMAK İÇİN KORKUYU KULLANABİLİYOR

Filozof Spinoza'nın belirttiği gibi, korku duygusunun diktatörler tarafından sıkça kullanılan bir araç olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tarhan, Spinoza’nın, "Bir siyasi iktidar korkuyu meşrulaştırma aracı olarak kullanır" diyerek, diktatörlerin insanları sindirmek ve kontrol etmek için korkuyu politize ettiğini, aynı durumun aile içinde de görülebildiğini; anne veya babanın, kendi liderliğini meşrulaştırmak için korkuyu kullanabildiğini, bunun korkunun kötüye kullanılması olduğunu söyledi.

Korkunun, yenilikçilik, girişimcilik ve keşfetmenin önündeki en büyük engellerden biri olduğunu da kaydeden Prof. Dr. Tarhan, “İnsanların özgürleşmesinin önündeki en büyük engel de özgürlük korkusudur. İnsan, özgür olmaktan korkar ve bu korku, onu köleliğe teslim eder. Asıl esaret, kişinin korktuğu zaman mücadeleden vazgeçmesidir. Korku, insanı pasifleştirir ve onu ilerlemekten alıkoyar.” diye konuştu.

KORKU HİSSİNİ BİR TEHDİT OLARAK GÖRMEMEK GEREKİR

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yılan veya akrep korkusu gibi bazı korkuların genetik kökenli olduğuna işaret ederek, bu tür korkuların, bu canlıları hiç görmemiş olanlarda bile mevcut olduğunu söyledi.

Yükseklik korkusunun da genetik eğilime sahip bir korku olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Tarhan, “Çocuklarda bu korku hemen ortaya çıkmasa da zamanla gelişebilir. Genetik kökenli olduğuna dair kesin bir gen tanımlanmamış olsa da bu tür korkuların genetik olması gerektiği düşünülüyor.” dedi.

Korkuyu yaşayan kişinin, onunla ilgili oluşturduğu düşüncelerle korkusunu yönetebileceğini ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “Korku hissini bir tehdit olarak görmemek gerekir.” Şeklinde konuştu.

KORKU HEM İNSANLAR HEM DE HAYVANLAR İÇİN ÖNEMLİ BİR DUYGU

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, korkunun, korkuyla yaşadığına vurgu yaparak, korkunun hayvanlar tarafından hissedildiğini dile getirerek, “Korku, ayna nöronlar aracılığıyla diğer canlılara iletilir. İnsanlar korktuğunda, karşılarındaki kişi veya hayvan bu korkuyu ‘okur’ ve buna göre tepki verir. Hayvanlar da korkuyu algılama konusunda duyarlıdır ve bu nedenle korku hem insanlar hem de hayvanlar için önemli bir duygu olarak karşımıza çıkar.” dedi.

ÇOCUKLARDA KORKU ANNE BABANIN TEPKİLERİNE GÖRE ŞEKİLLENİYOR

Yeni yürümeye başlayan bir çocuğun gölgesinden korkabileceğini ancak anne ve babasının soğukkanlı tutumları sayesinde korkmamayı öğreneceğini ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “Çocuklar çevrelerini ve büyüklerini referans alarak öğrenirler, bu nedenle korkuyu da bu şekilde öğrenirler. Anne ve babanın tutumları bu konuda çok önemlidir. Örneğin, çocuk anne ve babasıyla birlikte korkunç bir video izlerse, tek başına olduğunda videodaki şeylerin ekrandan çıkıp ona saldıracağını düşünebilir. Ancak, yanında anne ve babası varsa ve onlar sakin kalırsa, çocuk da sakin kalır. Bu nedenle çocuklarda korku anne babanın tepkilerine göre şekillenir.” diye konuştu.

"SAVAŞ YA DA KAÇ" TEPKİSİ… 

“İnsanlar korku veya tehlikeyle karşılaştıklarında "savaş ya da kaç" tepkisi verirler. Bu tepki, vücudun stres altında nasıl davranacağını belirler. Eğer bir kişi tehlikeyi yönetebilecekse ve stres altında soğukkanlı kalma becerisine sahipse, bu korkuyu soğukkanlı bir şekilde yönetebilir.” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, İslam alimi İmam-ı Azam'ın talebeleriyle yürürken uzun boynuzlu bir öküzle karşılaştığı ve yolunu değiştirdiğini, hocanın korkup korkmadığı sorulduğunda, "Onun boynuzu varsa benim de aklım var" dediğini anlatarak, bunun, aklı kullanarak korkuyu yönetmek olduğunu söyledi.

Kontrol edilebilir korkuların vücutta ciddi reaksiyonlar yapmadığını dile getiren Prof. Dr. Tarhan, “Kontrol edilemeyen korkularda göz bebekleri büyüyor, damar direnci artıyor, tansiyon yükseliyor. Sık sık nefes alıyor, oksijen yükseliyor, glikoz kana karışıyor, kan yağları karışıyor, kaslar kasılıyor, savaş durumuna geçiyor. Tansiyonu düşerse düşüp bayılıyor. Korkunun hastalık haline gelmiş hali kaygı ve panik bozukluğu.” dedi.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, korkularla başa çıkmak için geliştirilen fikirlerin oldukça önemli olduğunu kaydederek, “Korkuyu yönetmek, problemi iki farklı yaklaşımla ele almayı gerektirir; probleme odaklı baş etme yöntemi ve duygusal rahatlamaya yönelik baş etme yöntemi. Probleme odaklı baş etme yönteminde kişi, problemi çözmeye çalışır ve korkuyu ortadan kaldıracak davranışlar geliştirir. Bu, genellikle en çok tavsiye edilen yöntemdir. Ancak, bazı durumlar kontrol edilemez ve çözülemez nitelikte olabilir, örneğin ölüm korkusu. Bu tür büyük problemler karşısında, duygusal rahatlamaya yönelik baş etme yöntemi devreye girer.” diye konuştu.

ÖLÜM KORKUSUYLA BAŞA ÇIKMAK

Ölüm korkusuyla başa çıkmak için, "Hayat varsa ümit de vardır" düşüncesinin önemli olduğunu anlatan Prof. Dr. Tarhan, insanların, ölümün bir son değil, bir mekan değişikliği olduğunu kabul edebileceklerini ve "Hayatımı hesap verebilir bir şekilde yaşadıysam, ölümden niye korkayım?" düşüncesinin bu korkuyu yönetmeye yardımcı olabileceğini kaydetti.

Yaşamayı bilen ve her gününü hayatının son günü gibi değerlendiren insanların ölümden korkmadığını da ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “Bazı insanlar, dünyada unutulmaktan korkar. Oysa dünyaya iyi şeyler katmış bir insan unutulmaktan korkmamalıdır. Yaşlanmaktan korkmak da benzer bir durumdur; hayatının her döneminin kıymetini bilerek yaşayan ve her yaşın hakkını veren biri, yaşlanmaktan korkmamayı başarabilir. Kısacası, korkularla başa çıkmak için önce onları tanımak, sonra çözüm odaklı veya duygusal rahatlama odaklı yaklaşımlar geliştirmek gereklidir. Bu sayede korkular, hayatı olumsuz etkilemeden yönetilebilir.” dedi. 


Haber Kaynak : İGFA

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Bayramda tatlı keyfi için uzman önerileri... Tatlının doğru zamanı öğle sonrası


SAĞLIK

Robotik rehabilitasyonla felçli hastalar yeniden yürüyor!


SAĞLIK

Sağlıkta belediyeden büyük destek


SAĞLIK

Sağlık Bakanlığı’ndan yeni uygulama... 80+ yaşa e-Rapor kolaylığı


SAĞLIK

Sağlıklı kemikler için bu meyveleri tüketin !


SAĞLIK

Klinik yatırım araştırmaları artışta


SAĞLIK

Başarıya giden yol yastıktan geçiyor... Sınav günü uyku planı nasıl olmalı?


SAĞLIK

Regl döneminde hijyen neden önemli?


SAĞLIK

Sıvı ihtiyacında önce suyu tercih edin!


SAĞLIK

Bel fıtığı yaşı 15'e düştü!


SAĞLIK

Bursa ‘Sağlık Sokağı’nda vatandaşa ücretsiz hizmet


SAĞLIK

Bursa Osmangazi'de kadınlara menopoz bilinci


SAĞLIK

Her 100 kişiden biri şizofren mi?


SAĞLIK

Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliği’nde değişiklik


SAĞLIK

Bursa'da skolyoz tedavisinde devrim


SAĞLIK

BİTKİDEN Dünya Çevre Günü’nde bitkisel dönüşüme dikkat çekti

Sirena Marine’den İznik Gölü’nde çevreye duyarlı adım

Keşan DOÇEK, Edirne Voleybol Turnuvası’nda parkeye çıkıyor

Edirne İl Karate Şampiyonası’nda 16 madalya ile büyük başarı!

Manisa Cider Yolu Kurban Bayramı’nda açılıyor

Gazanfer Aksakoğlu'na hüzünlü veda

Aksaçlılar’dan Diyanet’e VIP hac tepkisi!

Başkan Bozbey, Bursa Büyükşehir ailesiyle bayramlaştı

Başkan Altay: Türk Dünyası’nda dayanışma ve iş birliği güçleniyor

Kamyon ve tankerlere kısıtlama başladı! 6 Haziran'a kadar sürecek

Avrupa şehirleri Nilüfer’in sistemini inceliyor

Mudanya'da Sahil Güvenlik'ten denizlere nefes aldıran temizlik

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İran ve Umman liderleriyle telefon diplomasisi

Bursa'da Başkan Bozbey pazarlığa aracılık etti!

Düzce’de otomobil yangını paniğe neden oldu

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 36 30 1 5 60 95
2.Fenerbahçe 36 26 4 6 51 84
3.Samsunspor 36 19 10 7 14 64
4.Beşiktaş 36 17 8 11 23 62
5.İstanbul Başakşehir 36 16 14 6 4 54
6.Eyüpspor 36 15 13 8 5 53
7.Trabzonspor 36 13 11 12 13 51
8.Göztepe 36 13 12 11 9 50
9.Rizespor 36 15 17 4 -6 49
10.Kasımpaşa 36 11 11 14 -1 47
11.Konyaspor 36 13 16 7 -5 46
12.Alanyaspor 36 12 15 9 -7 45
13.Kayserispor 36 11 13 12 -12 45
14.Gazişehir Gaziantep 36 12 15 9 -5 45
15.Antalyaspor 36 12 16 8 -25 44
16.Bodrum FK 36 9 17 10 -17 37
17.Sivasspor 36 9 19 8 -16 35
18.Hatayspor 36 6 22 8 -27 26
19.Adana Demirspor 36 3 28 5 -58 2