Suriyelilerin dönüşü Türkiye’de işsizliği azaltacak, konut kiralarını düşürecek!

Suriyelilerin dönüşü Türkiye’de işsizliği azaltacak, konut kiralarını düşürecek!

Suriyelilerin dönüşü Türkiye’de işsizliği azaltacak, konut kiralarını düşürecek!

Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönmesinin Türkiye’deki emek piyasası, işgücü ve ekonomi üzerinde çok boyutlu etkiler oluşturacağını dile getiren Prof. Dr. Barış Erdoğan, Suriyelilerin dönüşüyle birlikte iç pazarda barınma, gıda ve giyim gibi temel ihtiyaçlara yönelik talep azalacağı için özellikle kiralık konut fiyatlarında düşüş görüleceğini öne sürdü.

İSTANBUL (İGFA) - Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan, Esad rejiminin devrilmesinin ardından Türkiye'deki Suriyelilerin ülkelerine dönmesi konusunu değerlendirdi.

Hâlihazırda Türkiye’de 3 milyonu aşkın geçici koruma altında Suriyeli sığınmacı yaşadığını dile getiren Prof. Dr. Barış Erdoğan, “Son yıllarda doğumlara rağmen gerek geri dönüşler gerek Avrupa’ya geçişler nedeniyle sığınmacı sayısında yarım milyonun üzerinde azalma olmuştur. Esad rejiminin çökmesiyle birlikte ortaya çıkan yeni koşullar Suriye’ye geri dönüş sürecini elbette hızlandıracaktır. Ancak gerçekçi olmak gerekirse tüm sığınmacıların derhal dönmesini beklemek mümkün değildir. Dönmek isteyenler bile kendileri için uygun koşulların oluşmasını bekleyeceklerdir.

KİTLESEL BİR DÖNÜŞ DÜŞÜK İHTİMAL…

Bu noktada iki temel etkenin önem kazandığına işaret eden Prof. Dr. Erdoğan, “İlk olarak Suriyeli sığınmacıları ülkelerine geri çekecek istikrarlı, güvenli ve ekonomik açıdan sürdürülebilir yaşam koşullarının Suriye’de ne ölçüde tesis edileceği belirleyicidir. İkinci etken ise sığınmacıların Türkiye’den ayrılmasına neden olan itici faktörlerin ne kadar güçlendiğidir. İlk etkenle başlayacak olursak Suriyeliler için geri dönüş kararı öncelikle dönmeyi düşündükleri bölgelerde güvenlik, istikrar ve sosyoekonomik şartların yeterliliğine bağlıdır. Eğer rejimin çöküşü sonrası çok parçalı muhalif güçlerin kontrolündeki bölgelerde yeni çatışmalar yaşanmaz, nispeten istikrarlı bir yönetim oluşur ve temel ihtiyaçların karşılandığı bir ortam sağlanırsa geri dönüş eğiliminde hızlı bir artış olacaktır. Ancak 13 yıllık iç savaşın yıkıcı etkileri sonucunda Suriye’nin kentleri ve altyapısı büyük ölçüde tahrip olmuştur. Türkiye’de belirli bir yaşam standardına alışmış Suriyelilerin bu yıkım giderilmeden bir anda kitlesel olarak dönmesi düşük bir ihtimaldir. Bu nedenle Suriye’nin yeniden imarı için uluslararası destek büyük önem taşımaktadır.” diye konuştu.

DÖNÜŞ SÜRECİNİN YILLARA YAYILACAĞI ÖNGÖRÜLMELİ…

“Eğer uluslararası toplumun katkılarıyla yoğun bir yeniden imar süreci başlar, istikrarı sağlamlaştıracak bir siyasi çerçeve oluşturulur ve sığınmacılara güvenli bir geri dönüş için somut güvenceler verilirse geri dönüşler beklenenden daha da hızlı gerçekleşebilir.” diyen Prof. Dr. Barış Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Üstelik bu yeniden imar sürecinde ortaya çıkacak istihdam olanakları Suriyeli sığınmacılara geri dönüş için ayrıca bir motivasyon kaynağı olacaktır. Ancak tüm bu gelişmelerin kısa vadede tamamlanması gerçekçi değildir; dönüş sürecinin yıllara yayılacağı öngörülmelidir. Sosyolojik araştırmalar diaspora topluluklarının bulundukları ülkede uzun süre geçirdikçe geri dönüş eğilimlerinin azaldığını göstermektedir. Göçmenler yerleştikleri toplumda bir ‘kalıcılık stratejisi’ geliştirir, maddi ve manevi yatırımlar yapar, çocuklarının eğitimini, dil becerilerini ve profesyonel ağlarını bu yeni düzende inşa ederler. Bu nedenle bir sığınmacı topluluğunun geri dönüşünü belirleyen temel etkenlerden biri bulundukları topluma ne kadar entegre oldukları ve orada hangi ekonomik, sosyal, kültürel imkânlara eriştikleridir.”

Türkiye’de iyi bir iş bulan, kendi işini kuran, çocuklarını okullara kaydettiren, topluma belirli ölçüde uyum sağlayan Suriyeliler için vatanlarında istikrar sağlansa dahi geri dönüş kararı almanın kolay olmayacağını ifade eden Prof. Dr. Barış Erdoğan, “Her ne kadar yeniden şekillenen anavatan belirli bir cazibe yaratsa da Türkiye’de mevcut düzenin sağladığı güvence, çocukların geleceğine dair yatırımlar ve sosyo-ekonomik kazanımlar geri dönüş kararını güçleştirecektir. Bu durumda nitelikli ve topluma entegre olmuş kesimlerin önemli bir bölümünün Türkiye’de kalması ya da kalmak için çaba harcaması muhtemeldir. Bununla birlikte bu kesim bir yandan burada yaşamaya devam ederken Suriye’deki ekonomik ve sosyal faaliyetlere de katılarak Türkiye ile Suriye arasında ulusaşırı bağlar kurabilir, iki ülke arasındaki ekonomik, kültürel bağların güçlenmesine katkı sağlayabilirler. Öte yandan çoğunluğu oluşturan vasıfsız ve kayıt dışı sektörde çalışan, ekonomik olarak Türkiye’de yeterince tutunamamış olanlar geri dönmeye daha istekli olacaklardır. Bu kesim yeniden imar sürecindeki Suriye’de iş bularak anavatanlarında görece iyi koşullar altında yaşama fırsatı bulacağından gitmeye daha hevesli olacaktır.” şeklinde konuştu.   

TÜRKİYE’DE İŞSİZLİK AZALACAK, KONUT KİRALARI DÜŞECEK

Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönmesinin Türkiye’deki emek piyasası, işgücü ve ekonomi üzerinde çok boyutlu etkiler oluşturacağını da dile getiren Prof. Dr. Barış Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bu durumun işverenler ve konut sahipleri açısından olumsuz yansımaları olsa da işsizler ve kiracılar için yeni fırsatlar doğacaktır. Tarım, inşaat, tekstil, hizmet sektörü ve küçük ölçekli imalat gibi alanlarda yoğun ve ucuz işgücü sağlayan Suriyeli işçilerin geri dönmesiyle işgücü arzı azalacak ve Türk vatandaşları bu boşluğu doldururken daha yüksek ücretlerden faydalanacaklardır. Bu gelişme işçiler açısından avantajlı iken artan maliyetler tüketici fiyatlarına yansıyabileceğinden enflasyonist bir baskı ortaya çıkması muhtemeldir. Ayrıca Suriyelilerin dönüşüyle birlikte iç pazarda barınma, gıda ve giyim gibi temel ihtiyaçlara yönelik talep azalacağı için özellikle kiralık konut fiyatlarında düşüş görüleceğini söyleyebiliriz. Kamu kaynaklarından Suriyelilere yönelik harcamalar da azalacağından bütçe üzerinde bir miktar rahatlama söz konusu olabilecektir.”


Haber Kaynak : İGFA

MGK'da 'Kırmızı Kitap' güncellendi!

Manisa'da kırmızı yol uygulaması sonlandırıldı

Avusturya ve İzmir çevre için iş birliği yapacak

Bursa Gemlik'te yeşil alanlarda budama çalışmaları sürüyor

İzmir’e Tansaş modeli geliyor

DEVA Genel Başkan Yardımcısı Ekmen: Kültür ve Turizm Bakanı istifa etmeli!

SAMEK’te 24 farklı branşta eğitim yüzlerce kursiyerle buluşuyor

Bursa Gemlik’te otobüs durakları tertemiz

Ordu'nun otopark ihtiyacına Valilik katkısı

Pençe Kilit'te 4 terörist etkisiz!

5 yıl içinde en çok ihtiyaç duyulacak 5 meslek

Anahtar'da hizmet odaklı yaklaşım benimsiyoruz

Kanser riskini menopoz değil ilerleyen yaş artırıyor

Uludağ için bir önergede İYİ Partili Türkoğlu'ndan

Malatya Doğanşehir'e TBB’den araç desteği

Kartalkaya’daki yangın için dünyadan taziye mesajları

TBB: Düşünceler baskı altına alınmaktadır

Sirena Marine işçileri 3 Şubat'ta greve çıkıyor

2060'a kadar susuzluk yaşatmayacak Çınarcık Barajı’nda çalışmalar hızlandı

Keşanlı emekliler İGFA'ya konuştu... Zam ceplere girmeden eridi!

Bolu faciasındaki 22 kişinin tedavisi sürüyor

Gıda güvenliği tehdit etmeye devam ediyor... Nasıl korunmalıyız?

Çocuklara empati kazandırmak onları daha mutlu ediyor

2025-YDS/1 sınavı için başvurular başladı

Millet uyardı! Uludağ'ın yangın röntgeni çekilmeli!

SGK pilot uygulamada yaklaşık 130 bin parmak izini doğruladı

Ağıralioğlu'ndan Özdağ'a destek

Sinan Oğan'dan Ümit Özdağ tepkisi

U11 Manisa Cup’ta kupa heyecanı

2024'te 2,6 milyon aracın kaydı yapıldı

Yükleniyor