Yalçınkaya AYIKOL


Ahde Vefa

(Sözünde durmanın, insan kalabilmenin en güzel hâli)


Zaman değişti… 

İnsanlar değişti… 

Fakat değişmemesi gereken bazı değerler vardı: ahde vefa, yani verilen söze sadakat, hatıralara hürmet, insanlığa vefa…

Eskiden bir söz, bir senet kadar güçlüydü. “Söz namustur” denirdi; 

Çünkü insanın sözü, onun karakteriydi. Bugün ise, hızla akan hayatın içinde unutulmaya yüz tutan bu değer, bir avuç insanın kalbinde sönmeyen bir meşale gibi yanıyor.

Ahde vefa, sadece birine verdiğin sözü tutmak değildir. Bir dostu zor gününde aramak, seni unutmuş olsalar bile onları hatırlamaktır. Bir zamanlar aynı sofrayı paylaştığın, aynı yoldan yürüdüğün insanlara selam vermeyi sürdürmektir. Birlikte ağladığın insanları, güldüğün günlerde de unutmamaktır.

Vefa, insana insan olmayı öğretir. Unutan değil, hatırlayan; yüz çeviren değil, sahip çıkan insan olmayı…

Bir anneye, bir öğretmene, bir dostun emeğine, bir memlekete duyulan vefa, aslında kendine olan saygının da en güzel ifadesidir.

Ahde vefa, geçmişe değil, vicdana sadakattir. Zaman geçse de, insanlar uzak düşse de; kalbinde taşıdığın vefa duygusu seni her zaman onurlandırır. Çünkü vefasızlık unutulmayı getirir, vefa ise ölümsüzlüğü…

Unutma; insan, bıraktığı iz kadar yaşar. Ve o iz, vefa ile yoğrulmuşsa, zaman bile silemez.

Yalçınkaya AYIKOL