Hayat, kimi zaman insanın gönlünde derin izler bırakan insanlarla anlam kazanır. Onlar gösterişi sevmez, öne çıkmak için çabalamaz ama yaşantılarıyla, duruşlarıyla, samimiyetleriyle çevrelerine ışık olurlar. İşte Rıfat Özaras tam da böyle bir insandı, sessizdi, sade yaşardı ama yüreği dolu doluydu.
Pasinler eşrafından, Kale Matbaası’nın sahibi olan Rıfat ağabeyim, memleketine, insanına ve inancına gönülden bağlı biriydi. Beş vakit namazını hiç aksatmaz, kimseyle kötü olmaz, kimsenin etlisine sütlüsüne karışmazdı. Pasinler’e ve Pasinler insanına olan sevgisini her fırsatta dile getirirdi. Onun için memleket sevgisi sadece bir söz değil, yaşanılan bir inançtı.
Benim için Rıfat ağabeyi sadece bir dost değil, bir okuldu. Ortaokul ve lise yıllarımda, Kale Matbaası’nda onunla birlikte çalıştım. Mürekkep kokusunun arasında, dizgi makinelerinin başında, sabahlara kadar kumpastla harfleri dizer “Pasinlerin Sesi” gazetesini hazırlar, haftada birde olsa büyük bir heyecanla el pedalıyla baskı yapar Gazetemizi çıkarırdık. O günlerde bana işin inceliklerini öğretmekle kalmaz, hayata dair de çok şey kazandırırdı.
Her zaman “doğru ol, sabırlı ol, kimsenin kalbini kırma” derdi. Bu nasihatler, yıllar geçse de hayat yolculuğumun pusulası oldu.
Rıfat ağabeyi sadece matbaa ile değil, gönül dünyasıyla da örnek bir insandı. 1978 - 1983 yılları arasında İbrahim Hakkı Hazretlerinin semazen heyetinde, ekibimizle birlikte programlara çıktık. O yıllarda hem Mevlana aşkını hem de maneviyatı derinden hisseden biriydi. Sessiz duruşunun ardında derin bir inanç, güçlü bir teslimiyet ve büyük bir gönül vardı.
Dün ise ne yazık ki o gönül insanının vefat haberini aldım. Ani bir rahatsızlık sonucu hastaneye kaldırılan Rıfat Özaras, rahmeti Rahman’a kavuştu. O tertemiz kalpli, mütevazı, vefalı insan artık aramızda değil…
Hâlâ dün gibi hatırlıyorum; 5 Ekim 2025 günü Bursa’dan sıla-i rahim için memleketime geldiğimde buluşmuş, uzun uzun sohbet etmiş, çay içmiştik. O gün bana, hafif tebessümle “Ya nasip, görüşürüz ya da görüşemeyiz” demişti. O söz şimdi kulaklarımda yankılanıyor… Meğer o gün son sohbetimizmiş.
Rıfat ağabeyi, bu dünyadan sessizce geçti ama ardında güzel bir iz, bir dostluk, bir hatıra bıraktı. Onunla birlikte sadece bir insanı değil, bir dönemin zarafetini, samimiyetini, gönül sıcaklığını da kaybettik.
Bugün Pasinler bir değerini daha uğurluyor. Ama inanıyorum ki, o artık rahmetin, huzurun ve nurun en güzel yerindedir. Çünkü o, dünyada kimseye kötülük etmeden, helalinden kazanan, kimseyi incitmeden, inancıyla yaşayan bir ömür sürdü.
Allah rahmet eylesin sevgili Rıfat Özaras ağabeyim.
Mekânın cennet, makamın âli olsun.
Biz seni hep güzel hatırlayacağız, dualarımızda yaşatacağız.

