Leyla ÜNLÜ

Tarih: 19.09.2024 11:29

BUGÜN SİZLERLE DERTLEŞECEĞİM

Facebook Twitter Linked-in

Herkesten biraz daha ağır başladı iş hayatım. Eşimle karar vermiş çay ocağı açacaktık. Tamam ama ben kadındım, bir de Kayseri'de.

Elalem ne derdi. Oysa ana babalarımız bizi titizlikle yetiştiriken, taa çocukluğumuzda büyüklerimizin sloganı şuydu: Kızlar konuşmaz, gülmez, ağlamaz, acıkmaz özelliklede gezmez. Hepsinin dilindeki el kapısı var. Sen kızsın sus! Zaten okuma hevesimizide elimizden almışlardı.

KARAR VERMİŞTİM BEN BAŞARACAKTIM

Açtık Keyf-i Muhabbet Çay Evimizi. Bir çoğu beni face de makale türü yazılarım ve ufak tefek şiirlerimden, bir kısmı gıyabımda çay ocağımızı paylaşımlarımdan tanıyor.

Gelmeye başladılar ama bir çoğu merakından geliyordu. Kadın çaycı olurmuydu, eski köye yeni adet! 
Duyan geliyor, ya memnun oluyor ya şaşkın!

Benim hedefimse bir kadın isterse her zorluğun üstesinden gelirin ispatı, içimdeki cinsiyet farkının isyanıydı belkide. Her sabah evden çıkarken dilimdeki duam Allah'ım bir kadın alnının akıyla nasıl çalışırmış herkes görsün, bilsin, kabul etsin!

Günler geçerken zorluklarım artıyordu. Evle dışarısı çok farklıydı. Eşimde beni dışarıda hiç görmemişti. Müşteriler Leyla hanım diye geldikçe eşiminde garibine gidiyor, kendisini ikinci plana itilmiş gibi görüyor, surat yapıyor, ulu orta azarlıyor, daha doğrusu ne yapacağını şaşırıyordu. O nada kolay değildi ama bilmesi gereken şuydu ben yine aynı bendim. Sadece onun erkek oluşunun, eşim oluşunun ve adının arkasına sığınmıştım. Eski köye birlikte yeni adet getiriyorduk ama, üzülen, ezilen ben olmalıydım çünkü ben kadındım.

Diğer taraftan dedimya duyan geliyor, geliyorda nede olsa kadın çaycı iki lâfı bir araya getiremeyenler akıl vermeye kalkıyor. Çünkü karşılarındaki kadın ( ben) yönlendirilmesi gereken biri. Dinlesem kendine yetecek aklı yok, dinlemesem ben bir daha bu çay ocağına gelmeyeceğim yaygarası yapıp gidiyor. 

Gülermisin ağlarmısın

Alışılmışya kadın yapamaz, yada yaptırmazlar geliyor birisi senin elinin hamuruyla ne işin var burda diyor, git evinde bulaşığını yıka. Eşin iki bayan işçi alsın bak nasıl çalışır bura, bir diğeri geliyor anormal, anormal bakıyor. Hepsiyle savaştım tabii, yaşamak zor anlatmak ve dinlemek kolay.
Bu arada günler geçerken verdiğim mücadelede yavaş yavaş taşlar yerine oturuyordu. Hep birlikte öğreniyor öğretiyor ve kabulleniyorduk gerçekleri.

Biz işimizi titizlikle yapıyor müşterimizi seçiyor, müşterimizde bizi seçiyordu. Öyle güzel insanlarımızda vardı ki karıncayı incitmekten haya eden. Aydın görüşlü, kendisini ve kendisiyle birlikte karşısındakini bilen. Diyeceğim her gönül kendine benzeyen gönüle akar misali.

İki sene olmuştu işyerimizi açalı, çok zordu ve gurur vericiydi benim için çünkü artık herkes bizi beni tanımaya başlamıştı.

Bir gün bir mesaj aldım. Tv.1 yayın yönetmeni İsmail Şahin beyden Leyla hanım canlı yayınlarınızdan gördüm sizle ropörtaj yapmak istiyoruz. Çok mutlu olmuştum çünkü kadın girişimci olarak sesimi duyuracaktım. Yaptık anlattılar, anlattım. Yıllar içinde tv.lerde, gazetelerde, yerel ve genel tv.lerde yerimizi aldık.

Öyle alıştılarki insanlar, şimdi her şey çok doğal, anlatma, kendini tanıtma,acaba ne düşünecekler deme yok çünkü az mücadele vermedim.

Aslında çok ağladım gizli, gizli. Ben direndikçe üstüme geliyorlardı, hem içten hem dıştan. En büyük desteğim iki oğullarımdı. Onlar annelerini çok iyi tanıyorlar, anlıyor, güveniyor, biliyorlardı.

Şunuda demeden edemeyeceğim ayrı yeten kadınlarlada mücadele verdim. Kadın işletmeciyi duyan şaşırıyor, eşleri geliyorya güya. Nasıl olurda kadın çaycı olur, yada kadından çaycı olurmu? Geliyorlar bir surat, bir surat yine gülermisin ağlarmısın.

Sonra sonra anlıyorlarki olurmuş, hem de alâsı olurmuş. Onlarlada aramızda dostluklar, sevgi saygı bağları oluşuyor.

Edindiğim tecrübe, aldığım verdiğim dersler arasında çok hoşuma gittiği için şunuda anlatmadan geçemeyeceğim.

Genelde masamda otururum bir hava alayım diye dışarı çıktım. Kapı önündeki kalabalık masada bir kız çocuğu farkettim ama küçük bir kız dikkatede almadım. Orda konuşmalarda bir yadırgılık olduğunu hissettim.

Duydunmu dediler. Tam değil ama imaları hissettim dedim.

Beni gören kız çocuğu

Baba bu bayanın burda işi ne?

Babası: Kızım o burda eşiyle birlikte çalışıyor , buranın müdüriyesi, buranın düzenini sağlıyor.

Kız çocuğu: Olmaz baba olmaz!

 Sen bir daha buraya gelemezsin!

 Söz sırası bana geldi

Sen okula gidiyormusun?

Evet gidiyorum

Erkek, kız aynı sınıfta, aynı sıraları paylaşmıyormusunuz, yada sen erkeklerle konuşmuyormusun?

Evet te...

Dedi.

Peki büyüyünce ne olacaksın dedim

Doktor.

Peki madem erkek hastaları muayene etmeyecekmisin?

Başını öne eğdi biraz bekledi...

Edeceğim dedi.

Etmezsem müşterilerim kaçar.

 Müşterisi - Hastası.
Bu konuşmalar sonrası bu kız çocuğumuz abladan özür dileyeceğim ama utanıyorum demiş. 
Hayır gülüm utanma dedim ve dilimin döndüğünce izah ettim. 

Bak gülüm Atatürk Cumhuriyeti kurmasa, çoğu haklarımızı bize sunmasa, şimdi ben evimde, sen evinizde köle gibi olur rahat nefes alamaz zor olan hayatı güzelleştiremezdik dedim.
Diyeceğim şu ki gerçekten büyük mücadeleler verdim, kolay değil manevi zorluklara göğüs germek, herkesin yapamaz dediğini hem de alnının teri ve akıyla yapmak.

Beni bu kadar duygulandırıp yazdıran sebep şu:

Bir çoğunun başta garip bulduğu, bir çoğunun, yönetmeye, yönlendirmeye kalktığı, bir çoğunun kadın yaparmı dediği, işyerimizi bugün Kayseri, Türkiye, Dünya duydu. Sevdi ve sahiplendi.

Halkın her kesimine hitap etmek, insanların aynı çatı altında toplanıp hoşça vakit geçirmesine, dostlukların pekişmesine, içimizdeki art duyguların körelmesine vesile olmanın yani sıra...

Bugün gerek daha önceki, gerekse şimdiki Sn. Valilerimize ve çok kıymetli halkın içinden yine halkın insanı Sn. Valimiz Gökmen Çiçek'e ara ara ev sahipliği yapmak, hele de onca insan içinde, aynı ortamda aynı kareler ve resimlerde kadın olarak dimdik durabilmek bana onur ve gurur veriyor.

 İyi ki güzele, güzel bakan insanlarımız, sizler varsınız. İyi ki ben Keyf-i Muhabbet Çay Evimizin İşletmecisiyim

İşimi ve güzel yürekli olan herkesi seviyorum. Erkek kadın ayırmaksızın!

Bu vesile ile bize bu toprakları vatan kılan, bugünlere getiren her bir şehidimize, her bir gazimize ve isimleri bilinmeyen tüm kahramanlarımıza şükran ve minnetlerimizi sunuyor ve tüm gazilerin 19 Eylül Gaziler Günü'nü tebrik ediyorum.

Selam ve Saygılarımla

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —