Enver GÜLER


Sosyal Medya ve Gazetecilik: Haber mi, Gösteri mi?

Bilgi çağında hız önemlidir ama doğruluk ondan da değerlidir. Sosyal medya, haberi taşır; ama gazetecilik, o habere anlam katar.


Dijital çağın hayatımıza kattığı en büyük devrimlerden biri şüphesiz sosyal medya oldu. Artık haber, saniyeler içinde milyonlara ulaşabiliyor; bilgiye erişim kolay, paylaşım hızlı, tepki anlık. Fakat bu hızın içinde, gazeteciliğin özü olan doğruluk, tarafsızlık ve etik çoğu zaman gölgede kalıyor.

Eskiden gazetecilik, büyük emek ve sorumluluk isteyen bir meslekti. Haber, doğrulanmadan yayımlanmazdı; her kelimenin bir bedeli, her başlığın bir ağırlığı vardı. Bugünse sosyal medya, herkesi “gazeteci” konumuna getirdi. Elindeki telefonla çekilen bir fotoğraf, yazılan kısa bir cümle ya da bir video, milyonların gündemini belirleyebiliyor. Ancak bu özgürlük, bilgi kirliliği ve algı yönetimi gibi ciddi riskleri de beraberinde getiriyor.

Gerçek gazeteci, sosyal medyanın popülist dalgasına kapılmadan doğruyu savunandır. Kitlelerin değil, vicdanın sesi olabilendir. Çünkü gazetecilik sadece haber vermek değildir; toplumu bilgilendirmek, aydınlatmak ve doğruya rehberlik etmektir. Bugün sosyal medya kullanıcılarının büyük kısmı “ilk paylaşan ben olayım” telaşında. Oysa gazeteci, “doğru paylaşan ben olayım” demelidir.

Sosyal medya, gazetecilik için bir tehdit değil; doğru kullanıldığında muhteşem bir fırsattır. Halkın sesini, sokaktaki gerçeği, anlık gelişmeleri en hızlı şekilde yansıtabilme imkânı sunar. Ancak bu gücün gazetecilikle birleşmesi için etik, doğruluk ve sorumluluk çizgisinden asla sapmamak gerekir.

Unutulmamalıdır ki, bir tuşla yayılan yanlış bir haber, bir insanın hayatını karartabilir; bir kelime, bir toplumu yönlendirebilir.
Bu yüzden sosyal medya çağında gerçek gazetecilik, belki de her zamankinden daha kıymetli hale gelmiştir.