Özellikle Abbasilerden sonra hızla gelişen ve feth edilen topraklarda hayat bulan sufi geleneği zaman içinde değişmiş, farklı mecralara girmiş, akide ve metot olarak farklılaşmış, etkilemiş, etkilenmiş ve günümüze kadar gelmiş sosyolojik ve tarihsel bir olgudur.
Bu gerçeği böyle bilerek işi asli temel çıkış noktasındaki düşüncelere döndürmek gerekir. Bunun için,
1-Kesinlikle ekonomik birlikteliklerine son vermelidirler.
2-İçlerine sızmış, girmiş, kötü niyetli insanları içlerinden uzaklaştırmalılar.
3-Şeyhlik makamı kesinlikle babadan oğula geçen ve bunu çağrıştıran işlerden uzak tutulmalıdır.
4-Gavs her şeyi bilir, müridinin gece kaç defa sağa-sola döndüğünü bilir gibi ifadelerden kaçınılmalıdır. Şeyh bunları bilemez.
5-Tarikatlar sahip oldukları oy gücünü siyasete asla taşıyıp pazarlık yapmamalılar. Devlet kurumlarını kendi yandaşlarına açmamalılar.
6-Keramet, istidraç olaylarını iyi öğrenip şeyh uçmaz, müritleri uçurur anlayışından bir an önce uzaklaşmalıdırlar.
7-İktidarlarla sadece insani ilişkiler içinde olmalılar.
8-Keramet adına inanç dünyalarında oluşmuş bir sürü yalan-yanlış söylemleri terk etmeliler.
Tarikatçı arkadaşlar kızacaklar ama bunlar üzerinde biraz düşünseler iyi olur sanırım.