Bir Zorunluluk Tarihin her döneminde kaderleri kesişen, acıyı da sevinci de beraber yaşamış bir millet varsa, o da Türk milletidir. Bugün 300 milyondan fazla Türk; Orta Asya’dan Anadolu’ya, Kafkasya’dan Balkanlar’a kadar uzanan devasa bir coğrafyada yaşıyor.
Bu dağınıklık, bir zenginlik olduğu kadar, bir potansiyelin kullanılmaması anlamına da geliyor. Küresel düzen yeniden şekillenirken Türkler, tarihsel bir eşikte duruyor. Ya birlikte hareket ederek geleceği kendi elleriyle inşa edecekler… ya da büyük güçlerin oyun sahasında edilgen birer oyuncu olarak kalacaklar.
Birlikte Olunca Ne Olduğunu Gördük Karabağ zaferi, Türk dünyası için sadece bir toprak kazanımı değil; iş birliği ve kardeşlik ruhunun neleri başarabileceğini gösteren güçlü bir örnekti. Türkiye’nin Azerbaycan’a verdiği destek; askeri, teknolojik ve diplomatik olarak sahada etkisini gösterdi.
Sonuç: 30 yıllık bir işgalin sona erdirilmesi. Bu başarı, Türk dünyasının birlikte hareket ettiğinde nelere kadir olduğunu dünyaya gösterdi. Şimdi bu birlik ruhunu diplomasiye, ekonomiye ve kültüre taşıma zamanıdır. Bugünü Anlamadan Geleceği Kuramayız ABD’de Donald Trump'ın yeniden Beyaz Saray'a dönmesiyle uluslararası dengeler yeniden değişiyor.
Trump döneminde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile kurulan kişisel diplomasi, Türkiye’nin sesini Washington’a duyurmasında etkili olmuştu. Ancak diplomasi yalnızca kişisel bağlara bırakılamaz. Türk dünyasının uluslararası sistemde ciddi bir blok olarak varlık göstermesi için kurumsal iş birlikleri, ortak savunma sistemleri, ticaret ağları ve kültürel dayanışmalar şart. İsrail’in Gazze’de işlediği insanlık suçlarına karşı Türk milletinin vicdanı tek başına haykırıyor.
Ya Doğu Türkistan’daki sessiz çığlık?
Ya Balkanlar’daki kültürel asimilasyon?
İşte tüm bu adaletsizliklere dur diyebilmenin yolu, Türk birliğinin somut adımlarla inşa edilmesinden geçiyor. Birlik Olmadan Güç Olmaz Ekonomik anlamda, Türk Devletleri Teşkilatı’nın attığı adımlar umut verici.
Ancak sadece zirveler, bildiriler ve iyi niyet temennileriyle bir gelecek kurulamaz. Ortak sanayi üretimi, ulaşım koridorları, enerji iş birlikleri ve kültürel etkileşimler artırılmalıdır. Bayraktar İHA’lar gibi somut başarılar ortak üretim ve teknoloji paylaşımı ile tüm Türk devletlerinin hizmetine sunulmalıdır.
Sonuç Yerine: Geleceğe Çağrı Bu çağ, Türkler için bir sınav çağıdır. Tarihten gelen kardeşliğimizi geleceğe taşıyacak iradeyi göstermek zorundayız. Çünkü Türk birliği artık bir seçenek değil, bir zorunluluktur. Tarih, bu toprakların çocuklarından ya silinmeye yüz tutmuş büyük bir medeniyetin yeniden doğuşunu yazacak… Ya da hayal edilen ama gerçekleşemeyen bir fırsatın ardından duyulan pişmanlığı.
Seçim bizim.
