Neleri kaybettiğimizin ve kaybecegimizin farkindamiyiz. Ülkenin sürüklendiği kaosun faturası çok ağır olarak halka ,emekliye, emekciye, öğrenciye,ev kadınlarına ,işten cikarilmalara,sendika örgütlenmeleri engellenmesine kısacası halka kesilmektedir. Siyaset yargi eliyle dizayn ediliyor. Halkın seçmiş olduğunu iradeyi gasp ederek zindanlara atarak,görevde alıp kayyum atayarak ekonominin dahada kötüye gitmesine ,enflasyonun yükselmesine ve borsanin puan kaybederek yine milyar dolarlara mal oldu ve biraz daha yoksullaştırıldı,alım gücü düştü geriye gitmesine sebep olundu.
Bu Ülkenin insanlarının sırtında sanki az kanbur varmış gibi enflasyon halkın alim gücüne yasam kalitesinin düşmesine sebep oldu. İktidar partilerin içini karıştırıp ayrıştırmaya,birbirine düşürulmeye çalışmaktadır. İlke olarak bol parçala yönet bu ülke açısından siyasi tansiyonu yükselmektir, siyasi iktidarın bir an önce fabrika ayarlarına dönmesi ve siyasi tansiyonun düşürülmesi gerekmektedir. Bu kaosun yaratıp bundan pay çıkarıp beslenmek sadece bir avuç çıkarcinin işine yarayacaktır....
Yokluğu, yoksunluğu ortadan kaldırmak yerine, iyice halkı yoksullaştıran aileleri, emeklileri,emekçileri yokluğun içine iterek yaşanmaz hale getiriliyor. Bu gün aileler çocuklarına bakamaz,onlarla yaşayamaz duruma gelmişlerdir, ihtiyaçlarını karşılayamaz şanslarının kalmadığı ve ailelerinden alınan çocukların sayısı çoğaldı. Durum böyle olunca yolsullaşmayı sosyal yardımlarla geçirmeyi ortadan kaldırmak yerine ,verileri,istatistiklerin saklanması ülkenin içinde bulunduğu yoksulluğun bilinmesi yeğleniyor.
Sefalet endeksine bakıldığında ülkeler arasında 5.ci Sıradayız sosyo ekonomik seviyesi 98,700 TL seviyesinde büyük bir çoğunun daha alt seviyesinde. O da yetmezmiş gibi geleceğimiz her çocuğumuzun üniversiteye kadar kademeli nitelikli eğitim, bilimsel,demokratik eşit erişilebilir ,yenilikçi çağdaş kurumsal parasız egitm verilmesi gelecegi güvence altına alınması gerekmektedir geleceğimiz olan gençlerimizin ne hayelleri ne umutları nede iradeleri satilik değildir. Onlar bizim geleceğimizin teminatı diyoruz ama eğitim hakları ipotek altına alınmaktadır.
Kiralar gelir kaynağı haline getirilmesi öğrenciler enflasyonu dibine kadar hissetmektir üniversite öğrencilerini KYK yurtlarına % 40 zam yaparak öğrencileri zor duruma koyarak içinden çıkılmaz bir surecin içine sokuldu enflasyonu derinden hissedecek olan öğrenciler eğitimlerini sürdürmek için hem çalışıp hem okumak zorunda kalacaklardır. Zaten sahte diplomalar, eşitsizlik eğitimin paraya dönüştürülmesi güveni zaten zedelmiş umutları kırmıştır.
Diğer taraftan ev kadınları yokluğun yoksulluğun içine sürüklenerek aile içi siddeti körükleyecektir. Ve tekrar başa dönecek olursak ülke ekonomisini bu kadar kötüye gitmesine enflasyonun yükselmesine kayyumlarla ,bölüp parçalayıp bütünlüğü bozup ayrıştırmaya çalışmak, siyaseti kendine göre dizayn etmek,yönetimlerni iradelerini ipotek altina almaya dayatmacı bir mantıkla kendinden olmayan insanlar görmezden gelmek itibarsızlaştırmak milletin siyasi iradesinin ipotegi sonucunda bıçak kemikte artik bu halkın daha fazla yoksullaşmasina, ve yaşamının zorlaşmasina yol açmaktır .
Bu sistemin emekliye emekciye öğrenciye kadına kısacası halkına reva gördüğü gerçeğinin ta kendisidir.